CUMHURİYETİMİZ 100 YAŞINDA
Sarışın, mavi gözlü küçük bir yetimin düşü ile başladı her şey. İmparatorluklar çağı kapanıyordu. Onun imparatorluğunun sonu da geliyordu. Ekinleri korumak için karga kovalarken, sanki yıllar sonra ülkesini korumak için savaşacağı kartallara hazırlanıyordu. O çocuk hayalleriyle büyümeye başladı. Trablusgarb’ta daha da büyüdü, Çanakkale’de dev oldu. Hayalini gerçekleştirmenin zamanı gelmişti; Kurtuluş Savaşında ya bir kahraman olacak ya da hayalperest bir çılgın olarak kalacaktı. Bu dilemmadan kahraman olarak çıktı. Fakat tarihe sadece başarılı bir askeri deha olarak geçmek ona yetmezdi. Bir dünya görüşü yaratmalıydı, bir felsefe yaratmalıydı; yeni bir medeniyet yaratmalıydı. Gençlik düşlerini gerçeğe dönüştürmek için hayatını bile önemsemeden, her güçlüğe kafa tutarak, imkansız kelimesini kabul etmeden çabaladı. Ve yüz yıl önce bugün bizlere bıraktığı en büyük miras olan Cumhuriyeti kurdu. Bize düşen, Cumhuriyeti yaşatmak için içimizdeki Mustafa Kemal’i her zaman yaşatmaktır. Çünkü onun felsefesi her daim zamanın ilerisinde düşünebilmektir. Tıpkı onun gibi, hayaller kurmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Nice asırlara, gerçeğe dönüşen bu büyük düş…
Kutlama ile ilgili videomuz için TIKLAYINIZ.